DİKKATLİ OL!

 “Dikkatli ol!” Ne çok duymuşuzdur ya da ne çok söylemişizdir bu sözü... “dikkat etmek “ , çoğu zaman tehlikeli bir durum karşısında uyarı vermek için, çoğu zaman da sınava giren  ve hata yapmasından endişelendiğimiz çocuğumuza verdiğimiz tepkidir. 

Dikkat önemlidir, eğer çocuğumuz dikkat etmezse, öğrenme, ayrıntıları görme, çeldiricilere takılma, sosyal ilişkilerini yürütme, tehlikelere karşı korunma  gibi  beceri gerektiren bir çok konuda yetersiz kalabilir. Onu daha dikkatli olması için teşvik etmeliyiz. Ancak çocuğumuza içerik olarak yeteri kadar açık olmayan bir mesajla, daha dikkatli olmasına yardımcı olamadığımız gibi, endişe ve güvensizlik duymasına yol açabiliriz. 

 

Sosyal çevrede, ne yazık ki bazı eğitim kurumlarında bile yaygın olarak yapılan bir hataya dikkat çekmek istiyorum. “Dikkat eksikliği” bir sendromdur ve süreç içerisinde kişinin sosyal ve bilişsel faaliyetlerine olumsuz etki eder. Bu nedenle eğitsel ve/veya medikal tedavi gerektirir. Dikkatsizlik ise kişinin anlık duygu durumuna veya fiziksel ihtiyaçlarına göre ortaya çıkabilen bir tutumdur.  Bu konuda kesin tanıyı psikiyatri uzmanı koyabilir. Çocuğunuzun uzman görüşü olmadan, “çabuk sıkılıyor” diye “dikkat eksikliği” etiketinin verilmesine izin vermeyiniz.

Eğer çocuğunuz;

Ödev veya herhangi bir etkinliği bitirmekte zorlanıyorsa,
Sıklıkla ara verme ihtiyacı duyuyorsa,
Verilen sözel yönergeleri eksik anlıyorsa,
Tamamlanmamış bilgilere dayanarak sorulara cevap verme eğilimindeyse,
Sohbet sırasında konu bütünlüğünü kaçırıyorsa,
Sınıftaki dikkat dağıtıcılara direnmekte güçlük yaşıyorsa,
Yönergelerin sık sık unutulması yüzünden ödeve ya da faaliyete başlamada sorun yaşıyorsa, bir uzmana başvurmalısınız.
DİKKAT GELİŞİMİ İLE İLGİLİ AİLELERE  ÖNERİLER

Kendine ve yaptığı şeye karşı olumsuz duygular  hisseden bir çocuk ne kadar istese de “dikkatli” olamaz.  Hayatımızdaki her alanda olumlu duygu ve mesajlar daha motive edici ve yapıcıdır. “Dikkatsizsin” yerine “ Sorunun ne istediğini anladığından emin olunca cevaplayabilirsin” şeklindeki somut ve yönlendirici ifadeler çocuğunuza yardımcı olacaktır. 

olacaktır. 

Bununla birlikte çocuğun çevresinde olanlar hakkında fikir sahibi olması, değişiklikleri fark etmesi, detaylarla ilgili onunla yaptığınız sohbetler farkındalığını, dolayısıyla dikkatini artıracaktır. Arabayla bir yerden bir yere giderken camdan dışarıyı seyretmek yerine elindeki teknolojik aletle oynayan çocuğun farkındalığı ne yazık ki gelişemez. 

 

Dikkat gelişimi için bir diğer önemli nokta ise çocuklarımıza çok küçük yaştan itibaren başladıkları işi tamamlamada, yani sebat etme konusunda onlara model ve yardımcı olmaktır. Çocuğunuz  bu sayede yaptığı işe odaklanmayı ve beraberinde işini  sürdürme konusunda azmetmeyi öğrenecektir. Sizin yarım bıraktığınız kitabınız, tamamlanmamış hobi etkinlikleriniz, tamiri bitmemiş eşyanız, planlama hatasıyla eksik kalan organizasyonlarınız  yaşantınızda ne kadar çok yer alırsa çocuğunuz da etkinliklere yeteri kadar zaman ayırma ve odaklanma becerisi konusunda o kadar eksik model görmüş olacaktır.

Dikkatli olmak için; bir etkinliği sürdürme ve tamamlama becerisi kadar etkinlik için harcanan zamanın da niteliği önemlidir. Eğer yarım saatte bitebilecek bir işi bir buçuk saatte bitiriyorsa, dikkatimizi kullanamamış demektir. Çocuğunuz ödev yaparken onu süre kullanarak çalışma konusunda yönlendirmelisiniz. Süre konusunda karar vermek çocuğunuza ait bir sorumluluk olabilir; “matematik sorularını bitirmen için ne kadar süreye ihtiyacın var? 30 dk mı, 20 dk mı?” gibi zaman kullanımı ile çocuğunuza odaklanma becerisini destekleyebilirsiniz.

Dikkat, dikkat! Sevgili aileler; otokontrol becerisine sahip, dikkat sürecini gerektiği gibi kullanabilen bireyler yetiştirmek sizin elinizde. Sevgiyle kalın..

 Mehveş Ayşe BİLGİNER

Aile Terapisti,Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Uzmanı